Yüz Dolgusu
Yüz dolgusu ile yüz hatlarınızı doğal biçimde yeniden dengeleyin. Nişantaşı’nda kişiye özel uygulamalar Dr. Nur Bayraktar’ın kliniğinde.
Yaşın Getirdiklerini Geri Vermek Değil, Zamanın Doğallığını Korumak
Yüz dolgusu, estetik müdahaleler arasında belki de en çok merak edilenlerden biri. Çünkü bir yandan yüzün şeklini, ifadesini, oranlarını etkilerken; diğer yandan da “doğallık” sınırında ince bir denge kurar. Dr. Nur Bayraktar’ın uygulamalarındaki temel yaklaşım da tam olarak bu noktada başlar: Fark edilmeyen dokunuşlarla, yüzünüzün zamana uyumunu sağlamak.
Yüz dolgusu; yalnızca hacim eksikliklerini tamamlamak değil, aynı zamanda ifadedeki yorgunluk hissini yumuşatmak, ışığı daha dengeli dağıtan bir yüz hattı oluşturmak ve zamanla silikleşen mimik dengesini yeniden kurmak için uygulanır.
Hangi Bölgelerde Kullanılır?
Yüz dolgusu, birbirinden bağımsız ya da bütüncül planlamayla uygulanabilecek pek çok alana yönelik tasarlanabilir. Dr. Bayraktar’ın uygulamalarında en sık kullanılan bölgeler:
- Elmacık kemikleri: Yüzün üçgen formunu yeniden kazandırmak ve lifting etkisi yaratmak
- Nazolabial bölge: Burun kenarından ağız köşesine inen hatlarda derinleşmiş çizgilerin yumuşatılması
- Marionette çizgileri: Ağız köşesinden çeneye inen düşüklük hissini toparlama
- Şakaklar: Yaşla birlikte boşalan alanlara hacim desteği
- Yüz kontürü: Özellikle alt yüz hattını belirginleştirmek
- Kaş altı & göz çevresi: Doğru seçilmiş teknikle göz çevresine daha taze bir ifade kazandırmak
Her bölge için kullanılan dolgu materyali, yoğunluk ve enjeksiyon tekniği farklıdır. Bu da kişiselleştirilmiş planlamanın önemini artırır.

Uygulama Süreci: Klinik Bir İşlem, Sanatsal Bir Değerlendirme
Yüz dolgusu yalnızca teknik bir uygulama değil, aynı zamanda estetik değerlendirme yetkinliği gerektirir. Dr. Nur Bayraktar’ın klinik pratiğinde bu işlem üç temel prensiple planlanır:
- Harmoni – Yüzün genel oranları ve doğal mimikleriyle uyumlu sonuç
- Minimalizm – Gerektiği kadar, fazlası değil
- Doku Okuması – Cilt tipi, yaş, yüz hattı dinamiği göz önünde bulundurularak materyal ve miktar seçimi
Uygulama öncesi detaylı bir analiz yapılır. İhtiyaca göre kanül ya da ince uçlu iğne tercih edilir. İşlem süresi ortalama 20–30 dakikadır ve lokal anestezi içeren dolgular sayesinde konforlu bir süreçtir.
Uygulama Sonrası Görünüm
İşlemden hemen sonra bile yüzdeki fark gözlemlenebilir; ancak bu etki “abartılı” değil, bilinçli bir tazelik olarak yansır. Hafif kızarıklık ya da şişlik birkaç saat içinde azalarak kaybolur.
Dr. Bayraktar’ın özellikle üzerinde durduğu konu şudur: Dolgu, kişinin yüzüne ait olmayan bir hacmi getirmez. Yüzde eksilen şeyleri yerine koyarken, orijinal formu saygıyla korur.
Sıkça Sorulan Sorular
Yüz dolgusu kalıcı mıdır?
Hayır. Kullanılan dolgu materyalleri genellikle hyaluronik asit temellidir ve 12–18 ay içinde vücut tarafından doğal olarak emilir.
İfade değişikliği olur mu?
Doğru teknikle ve kontrollü uygulandığında mimiklere müdahale etmeden, sadece yorgunluk ve yaşa bağlı deformasyon giderilir.
Tek seansta yeterli midir?
Genellikle tek seans yeterlidir. Ancak yüzün farklı bölgelerinde kombine uygulama gerekiyorsa seanslar planlı şekilde bölünebilir.
Zamana Karşı Yarış Değil, Onunla Uyumlu Bir Yenilik
Yüz dolgusu, bir müdahale değil; bir düzeltme değil; bir “yeniden yapılandırma” süreci değildir. Yüz dolgusu, doğru ellerde yapıldığında bir yüzü daha genç değil, daha “kendisi gibi” yapar.
Dr. Nur Bayraktar için bu uygulamanın asıl başarısı şurada yatar:
→ Kimse ne olduğunu anlamaz. Ama herkes bir şey olduğunu fark eder.
